19 Mayıs 2012 Cumartesi


HONDA

1938 yılında, Honda henüz okulda öğrenciyken, sahip olduğu her şeyi bir küçük atölyeye yatırmış, piston ringleri konusunda kendi kafasında var olan fikri geliştirmeye koyulmuştur. Çalışmalarını Toyota şirketine satmak istediği için gece gündüz çalışmış, dirseklerine kadar yağlara batmış, o atölyede yatıp kalkmış, sonuç alacağına olan inancını hiçbir zaman yitirmemiştir. İşini sürdürebilmek için karısının mücevherlerini bile rehine koymak zorunda kalmıştır. Ama sonunda piston ringlerini tamamlayıp Toyota'ya sunduğunda, bunların Toyota standartlarına uymadığı söylenmiştir. Onu, iki yıllığına okula yolladıklarında, öğretmenleriyle arkadaşları ona gülüp durmuş, tasarımlarının çok saçma şeyler olduğunu söylemişlerdir. Ama o, bu tecrübenin acısına odaklanacağı yerde, amacına olan konsantrasyonunu sürdürmüştür.
İki yıl daha geçtiğinde, Toyota ona hayalindeki anlaşmayı sunar. İhtirasıyla inançlarının sonuç verişi, ne istediğini bildiği, eyleme geçtiği, nelerin iyi sonuç verdiğine dikkat ettiği, istediğine ulaşıncaya kadar yaklaşımını sürekli değiştirdiği içindir. Ama o sırada ortaya yeni bir sorun çıkar. Japon hükümetinin savaşa hazırlandığı günlerdir o günler... Fabrikasını kurmak için ihtiyacı olan betonu ona vermezler. Peki , o vazgeçmiş midir? Hayır! Yine tecrübelerini kullanmaya karar vermiş, başka bir strateji uygular. Ekip arkadaşlarıyla birlikte, kendi betonlarını yapabilecekleri yeni bir süreç geliştirir, fabrikasını öyle kurar. Savaş sırasında o fabrika iki kere bombalanır, imalat tesislerinin önemli bölümleri mahvolur. Honda ise ekibini toplar, ABD ordusunun fırlatıp attığı benzin tenekelerini biriktirmeye koyulur. Bunlara "Başkan Truman'in Armağanları" diye isim takmıştır, çünkü niyeti o tenekeleri kendi imalatında ham madde olarak kullanmaktır. Savaş sırasında Japonya'da bu tür maddeler bulunmamaktadır.
Sonunda bütün bunları arkasında bıraktığında, bu sefer de bir deprem fabrikasını yerle bir etmiştir. Honda da o sırada piston operasyonunu Toyota'ya satmaya karar verir. Savaştan sonra Japonya'da korkunç bir benzin kıtlığı başlar. Bay Honda ailesi için yiyecek alışverişine bile arabasıyla gidemez olur. Sonunda çaresizlik içinde, bisikletine küçük bir motor takar. Hemen ardından komşuları, "Bize de öyle motorlu bisiklet yapar mısın?" demeye başlarlar. Bir-iki derken sonunda Honda'nın elindeki motorlar tükenir. O zaman, yeni icadı için motor yapacak bir fabrika kurmaya karar verir, ama ne yazık ki elinde sermaye yoktur. Tıpkı daha önce yaptığı gibi, bu sefer de ne yapıp edip, bir yolunu bulmaya karar verir. Japonya'daki 18.000 bisikletçi dükkânına birer mektup yazar, icadının getireceği hareketlilikle Japonya'ya yeniden hayat verebileceklerini söyler. İçlerinden 5.000 tanesi ona istediği sermayeyi vermeye razı olur. Yine de, yaptığı motorlu bisikleti ancak azimli bisiklet severlere satar, çünkü bunlar çok kocaman, çok ağır şeylerdir. Bunun üzerine son bir değişiklik daha yapar. Çok daha hafif, küçük bir motorlu bisiklet modeli yaratır. Adını "Süper Cub olarak seçer. Bir gece içinde başarıya ulaşır. Kendisine İmparatorluk Nişanı verilir. Daha sonra motorlu bisikletlerini Avrupa ve Amerika'nın yeni kuşak çocuklarına yönelik olarak ihraç etmeye girişir. Bugün Honda Şirketi, ABD ve Japonya'da 100.000 kişi çalıştırmaktadır. Japonya'nın en büyük oto üreticilerinden biri sayılmaktadır. ABD içindeki satışları da Toyota'dan fazladır. Bu başarı, bir tek adamın, koşullar ne olursa olsun, bir karara sürekli bağlı kalıp onu uygulamadaki değeri ve gücü anlaması sayesinde gerçekleşmiştir.

1 yorum:

  1. 1xbet korean betting with registration and bonus codes
    1xbet korean betting with registration and bonus codes. 1xbet 샌즈카지노 korean betting with registration and bonus codes. 1xbet korean betting with gioco digitale registration and 1xbet bonus codes. 1xbet korean betting with registration and bonus codes

    YanıtlaSil